Hakikati ararken, her kelimeye biraz letâfet katmak esastır.
İlk Sayıda bulunan yazılarımıza aşağıdan da ulaşabilirsiniz.
LETÂFET DERGİSİ İLK SAYI
KALP VE KALEM AYNI RİTİMDE BULUŞUYOR
Letâfet Dergisi’nin ilk sayısıyla huzurunuza çıkarken, aslında bir dergiyi değil; bir hissiyatı, bir bakışı, bir incelik çağrısını takdim ediyoruz. Çünkü Letâfet, birkaç kişinin masa başındaki fikrinden ibaret bir yayın değil; uzun süredir için için büyüyen bir ihtiyacın kelimelere kavuşmuş hâlidir. Modern dünyanın gürültüsü, hızın insanı yorup ruhu körelten baskısı ve düşünmenin giderek lüks hâline geldiği şu çağda, zarafeti hatırlatan bir ses olmaya niyet ettik.
Bu dergiyi çıkarırken kendimize hep aynı soruyu sorduk: “Biz nasıl bir söz söylemek istiyoruz?” Bu soru, bizi estetiği sadece dış görünüşte aramayan, düşünceyi yalnızca tartışmanın geriliminde tüketmeyen bir çizgiye yönlendirdi. Letâfet, özü güzel olanın zarifçe görünme biçimi… Biz de tam bu sebeple; sözün ağırlığını hafifletmeden, söyleyişin letâfetini kaybetmeden bir üslup kurmaya çalıştık. Çünkü inanıyoruz ki, hakikat sert olsa bile onun sunuluşu nezaket ister.
Bu ilk sayıda, çağımızın ruh hâline dikkat kesilen bir yolculuk sizi bekliyor. İnsan ve toplum arasındaki kopuşun, modernliğin getirdiği görünürlük sancısının, kültürün estetik damarının nasıl zayıfladığının izini sürdük.
Dijitalleşmenin ruhu nasıl yorduğunu, hızın bilgiyi nasıl sığlaştırdığını, insanın kendi iç sesiyle arasının nasıl açıldığını sorguladık. Her bir yazı, okuru yormadan düşündüren; sert meseleleri incelikle işleyen bir yaklaşımı temel aldı.
Letâfet, yalnızca kültür ya da sanat dergisi değil; aynı zamanda bir aynadır. Bu aynada, hem bireysel dünyamızın kırık parçalarını hem de toplumun iç içe geçmiş karmaşasını görmeniz mümkün. Arka plandaki kaotik estetik, tam da bu nedenle derginin ruhuyla bilerek uyumlu hâle getirildi. Çünkü biz, modern hayatın karmaşasını inkâr etmek yerine; o karmaşanın içinde kaybolmadan zarafetle durmayı seçtik.
Her derginin bir niyeti vardır. Bizim niyetimiz, okuru bilgilendirmekten ibaret değil. Biz okurun zihnini açmaya, kalbini hafifleştirmeye, dikkatini uyandırmaya talibiz. Düşünmenin bir yük değil; bir incelik olduğunu, sorgulamanın bir çatışma değil; bir arayış olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Letâfet’in her sayfasında bu arayışın izlerini bulacaksınız. Bu dergiyi hazırlarken sayısız konuşma yaptık, uzun geceler boyunca sayfaları çevirdik, cümleleri eledik, yeniden yazdık. Bir kelimenin bile ruhuna uygun düşmesine kadar titizlik gösterdik. Çünkü Letâfet, bir gösteriş dergisi değil; mânâ dergisidir. Burası hızlı okunup bırakılacak bir mecradan ziyade, okundukça kendini açan bir yolculuktur.
Letâfet’in ilk sayısı, siz değerli okurlarımızla bir buluşmadır. Bu buluşmanın sıcak, sahici ve zarif olmasını arzu ediyoruz. Siz okudukça, düşündükçe, katkı sundukça bu dergi gerçek mânâsını bulacaktır. Biz, yalnızca ilk adımı attık; yürümek, büyümek, derinleşmek ise bu satırları sahiplenenlerle mümkün olacak.
Son olarak, bu ilk sayının hazırlanmasında emek veren tüm yazarlarımıza, fikrini ortaya koyan dostlarımıza ve bize cesaret veren herkese teşekkür ediyorum. Ama en büyük teşekkür, elinizdeki sayfayı açıp bu yolculuğa ortak olmayı tercih eden siz kıymetli okurlara…
Zarafetin, mânânın ve incelikli düşüncenin yeni durağına hoş geldiniz. Letâfet Dergisi’nin ilk sayısına hoş geldiniz.